Dienstag, 21. Dezember 2010
Donnerstag, 9. Dezember 2010
karakalemkaralamaca -2
s eni her düsündügümde
kumsalda gecirdigimiz bir günü animsarim
Uzun ..
.. uzun yillar önce.
Seni kimsenin tanimadigi zamanlara dalarim.
b ana o gün ne söyledigini hatirlyiormusun?
Demistinki.. „gülümse bana.“
Söyle, nasil gülümsemem sana ..?
Devasa savaslari geride birakip evime dönmeye benzer, sana gülümsemek.
Ve demistinki: „ hersey sonunda iyi olucaktir“
evet..
Iyi oldu.
sonunda ...
kumsalda gecirdigimiz bir günü animsarim
Uzun ..
.. uzun yillar önce.
Seni kimsenin tanimadigi zamanlara dalarim.
b ir oyun oynardik seninle.
hatirlarmisin?
Hani Altın Araziler Diyarı üzerinden yürürdük
aheste aheste.
Chimborazo ve Cotopaxi daglari ellerimizden tutardi,
Orinoco ırmagı boyunca yol alirdik
And Dağları sırasınca ..
Kalaallit'lerin ülkesi `nin büyük buzullarını asardik.
Arktik Okyanusu boyunca
bir Kara bacaklı martı kanadının üzerinden
uzanırdık Tanganika Gölüne.
Sussuzlugumuzu giderir rüzgarda yelken acardik
fırtınalı Kalahari cölünün bir ucundan diger ucuna.
Bozkırların yabani cayırları yüzünde kosardık
stepler boyunca.
Güneskuslari esliginde haykirarak dönerdik Ümit Burnu`ndan
Vasco da Gama`nin izini sürerek
Hindistan`a dogru.
Nepal`de Everest tepesindeki bulutlarla bulusur
Himalaya eteklerinden süzülen türlü akarsulardan
Ganj nehrine akıp
orda arınırdık günahlarimizdan.
Ama biz ne Brahmanlar` la ilgiliydik
ne de Paryalar`di bizi tanımlayan.
Evet dokunulmaz degildik belki
Fakat, lanet olsun!..
bir mucize icinde fazla kirliydik,
Tanrı duysa kudururdu kahrından.
Dur durak bilmeden
uzanirdik güneye dogru.
Sumatra yagmurlarinda akıtırdık
üzerimizdeki son olgunlugu.
Pekin`de aslan dansini yaparak yeni yila girip
ates sacan japon ejderhalariyla bogusurduk
kizil çamdan yaptigimiz salimizla ilerlemeden
Mariana cukuruna dogru.
Yerkürenin kalbine inerdik
11 bin metre..
..ve daha derine.~ e lips seklindeki ahiret azaplarımızdan...
halkalarca huzur dalgalarımızdan...
cennet ile cehennem arasındaki tepenin etrafinca
döne döne
savrula savrula...
cikana dek tekrar yeryüzüne
Galapagos adalarindan.
O saman sarısı,
o safran rengi bitki örtüsünden
yükselip Darwin Ispinozgilleri `nin cıvıtısıyla
ucmaya baslardik Nimbus bulutlari öncüsü yurdumuza…
ve rüzgarli Kanarya adalarindan
Akdenize dalip bir yunus sirtina tutunmus yüzerek ulasirdik yine
kendi kumsalımıza.
b ana o gün ne söyledigini hatirlyiormusun?
Demistinki.. „gülümse bana.“
Söyle, nasil gülümsemem sana ..?
Devasa savaslari geride birakip evime dönmeye benzer, sana gülümsemek.
Ve demistinki: „ hersey sonunda iyi olucaktir“
evet..
Iyi oldu.
sonunda ...
karakalemkaralamaca -1
iki kitap kapagi arasinda alelade bir sayfanin üzerinde bekleyen
yerinden yurdundan koparilmis bir papatya gibiyim.
Kitabin neyi anlattigi önemsiz..
sayfanin neyi icerdigi daha da gereksiz.
Umursamaz ve aceleye gelmis bir hamle beni uzun yillar hapsedicek
bu kitabin arasina.
Masumdum saf ve tertemizdim.
Günahsizken hüküm giydim.
Oysaki yuvamdan ayrilmak zor gelmezdi bana
saclarina taksaydin beni sevdiginin ..
Hic üzülmez hic sitem etmezdim
koparip bir cocuk eline verseydin beni..
Dönüp arkama bakmazdim bile
diger papatyalarla örgütleyip tac yapsaydin basina.
Acimazdi canim, Can`im
sevip sevmediginin falini tutmak adina
tek tek yolsaydin yapraklarimi
“sevmiyor”olsada sonuncusunun adi.
Ama
Ben kuruyacagim..kuru ölü sayfalar arasinda.
Sararip solacagim unutulmusluk cikmazinda.
sevgi sadece elde etmek midir?
Elde edip hapsetmekmidir?
Hapsedip unutmakmidir?
Unutup kurutmakmidir ?..
belki bir gün eline gecer de acarsin kitabimi
Belki sayfalari yellendiriken parmaklarin arasinda
göz gezdiriken satirlar sirasinda
düserim avuclarinin arasina
pul pul toz taneleri halinde.
Belki sessiz bir citirdamayla ucarim
basucundaki acik pencereden
yillar önce veda ettigim kirlarima.
Serpilirim yuvama yurduma.
Ve belki sen o zaman anlarsin
sevdigini yasatip canina can katmak yerine
hapsederek altin bir kafese
yok ettigini tüm benligi ile..
...
ve simdi biraz "silencio"
Abonnieren
Posts (Atom)